bir kalemi ötekiyle dengelemek
Fiil
bir aşırı uçtan ötekine geçmek
Fiil
bir kapıdan girip ötekinden çıkmak
Fiil
bir kulağından girip öbüründen çıkmak
Fiil
bir kulağından girip ötekinden çıkmak
Fiil
bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak
Fiil
yaptığına pişman olmak, pişmanlık/nedamet duymak.
You'll grin on the other side of your face if you have to pay for the damage you did.
Ha bu, ha öteki; ikisi de aynı, farketmez; ha Ali kel, ha kel Ali.
bir başkasının menfaatine kendi hayatını sigorta ettirmek
Fiil
bir başkası menfaatine kendi hayatını sigorta ettirmek
Fiil
bir taraftan … , öbür taraftan da …
biri veya öbürü.
one or the other of us: içimizden biri.
bir muhasebe kalemini bir başkasına mahsup etmek
Fiil
bir planı bir başkasıyla karşılaştırmak
Fiil